Ramazan ayı paylaşarak çoğaltmayı, bolluğu, bereketi, yıllar yılı biriktirilen tatlı anıların yaşandığı o güzel zamanı temsil eder. Dünden bugüne uzanan lezzetler, iftar sofralarında unutulmaz anlara dönüşür. Zarafetle ustalığı bir araya getiren Şekerci Cafer Erol geleneksel tatlarıyla bu zaman diliminin yüzlerce yıllık eşlikçisi.
Ramazan ayı gelince geleneksel tatlar ve sofralar öne çıkar. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayı için özenle hazırlanan Şekerci Cafer Erol, geleneksel tatları modern dokunuşlarla bir araya getirdiği tatlı koleksiyonu ile iftar sofralarınızı renklendiriyor.
Hurma, iftarın ilk davetlisi! Şekerci Cafer Erol ustalarının elinde çikolatayla kaplanan ve incelikle doldurulan bu kıymetli meyve Ramazan ayının en tatlı başlangıcı. Çikolata kaplı ve dolgulu hurmalar ile hurmanın geleneksel lezzeti modern dokunuşlarla zenginleştiriliyor. Geleneksel lezzetiyle güllaç, sütle yumuşatılan incecik yapraklarının hafifliği, gül suyunun ince buğusuyla birleşen nar tanelerinin zarif dokunuşu ile iftar sofralarını ziyafete çeviriyor. Kat kat işlenen sabır ve hünerin temsili baklava ise iftar sofralarının her daim baş tacı. Tel tel işlenen kadayıfın altın rengi, şöbiyetin ceviz ve kaymakla bütünleşen ahengi yüzlerce yıllık bir hikâye anlatıyor.
Osmanlı’dan bugüne süzülen rengârenk şerbetler susuzluğu dindirirken geçmişin inceliğini de hatırlatıyor. Limonata, demirhindi ve gül şerbeti gibi doğal içeriklerle hazırlanan içecekler iftar sofralarında yerlerini alıyor, lezzetle ferahlatıyor.
Ramazan’ı Ramazan yapan sadece tatlar değil aynı zamanda o tatların ruhlarda bıraktığı izlerdir. Şekerci Cafer Erol, yüzlerce yıldır bu izleri yaşatmaya davet ediyor.
