GÜNCEL

BusınessModa

“Başarılı Kadınlar, Güçlü Markalar” Röportaj Dizisi – 7

Esin Terzioğlu – Benan Terzioğlu

Öncelikle bizi ağırladığınız için çok teşekkür ediyoruz.

Benan Terzioğlu: Ne demek, hoş geldiniz.

Esin Terzioğlu: Hoş geldiniz, memnun olduk.

Klasik sorumuzla başlayalım; kısaca kendinizden bahseder misiniz?

B.T.: Ben yüksek mimarım. New York’ta Pratt Institute’da Mimarlık eğitimi aldım.

E.T.: Ben İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Uzun yıllar avukatlık yaptıktan sonra çocuklarım doğunca tamamen onlara odaklandım. Sonrasında Benan’ın fikriyle yeniden iş hayatına dönmüş oldum; bu kez farklı bir alanda ama çok keyifli bir şekilde.

Mimarlıktan çanta tasarımına geçiş nasıl oldu?

B.T.: Mimarlık eğitimim bana estetik, form ve fonksiyonelliği birleştirmeyi öğretti. Çanta tasarımında da aslında aynı bakış açısını taşıyorum. Bir yandan analitik düşünce, diğer yandan estetik. İkisini buluşturmak bana büyük keyif veriyor. Mimaride yaptığım stajlar, kazandığım disiplin ve çalışma alışkanlığı da markaya aktarabildiğim değerler oldu.

Annemle birlikte seyahatlerimizde, çok kaliteli, zamansız ama hafif bir çanta arayışımız vardı. Bu arayış annemin bakış açısı olan “ayakkabı ve çanta evladiyelik olmalı” sözüyle birleşince neden kendi markamızı yaratmayalım dedik. Böylece QIMU’nun temelleri atıldı.

Marka isminizin hikâyesi nedir? Nasıl telaffuz ediliyor?

B.T.: İsmi telaffuz etmek bazen zor geliyor; doğru okunuşu ‘Kimu’. İsmi seçerken Çin mitolojisinde geçen, içine her şeyi alan “Buda’nın çantası”ndan ilham aldık. Bu hem hafif hem de fonksiyonel olma arayışımızla oldukça örtüşüyor.

E.T.: Aynı zamanda bereket, bolluk ve şansı simgeliyor. Biz çantayı sadece bir aksesuar değil, yanında taşıyan kişiye enerji ve bereket getiren bir yol arkadaşı olarak görüyoruz.

QIMU’nun kuruluş süreci nasıl gelişti?

E.T.: Aslında temel fikir 2017 Mayıs’ında, doğum günümde New York’ta bir yemekte ortaya çıktı. Benan mezuniyet sürecindeydi, kardeşi de üniversiteye başlamıştı. Ben de avukatlığa ara verip annelikle yoğun şekilde ilgilendikten sonra yeniden iş hayatına dönmeyi düşünüyordum. Ortak noktamız “birlikte üretmek” oldu. Araştırmalar, denemeler derken Aralık 2017’de lansmanımızı yaptık.

Tasarımlarınızda en çok nelere dikkat ediyorsunuz?

B.T.: Özgünlük, kalite ve fonksiyonellik bizim için vazgeçilmez. Fast fashion’a uzak duruyoruz; zamansız, evladiyelik parçalar tasarlıyoruz. Her modelin DNA’sı bize ait olmalı, başka markalara benzememeli. Amacımız bir kişiye birden fazla çanta satmak değil, bir çantanın birden fazla amaca hizmet etmesi. Gündüzden geceye taşınabilecek, çok amaçlı kullanım sunan çantalar yaratıyoruz. Bu da sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor; tek bir çanta farklı alanlarda kullanılabiliyor.

En çok tercih edilen modelleriniz hangileri?

B.T.: En çok öne çıkan modellerimiz Hemitea ve Mikro Hemitea. Bunlar QIMU’nun imza modelleri haline geldiler. Zamansız oldukları için her yaştan kullanıcı tarafından tercih ediliyorlar. Dönemsel olarak laptop çantaları ya da aksesuarlarımız da öne çıkabiliyor, ama Hemitea serisi en güçlü kimliğimizi temsil ediyor.

QIMU çantalarının DNA’sında önemli bir yere sahip olan el işçiliğinden bahseder misiniz?

E.T.: El işçiliği bizim en güçlü yanımız. Özellikle örgü detaylarımız markamızın ayırt edici özelliklerinden biri oldu. Büyük çantalarda bu örgü bazen 10 saatten fazla sürebiliyor. Sabır ve özen gerektiren bir iş. Kadın üreticilerimiz bu süreçte büyük emek veriyorlar.

Satış noktalarınız nerelerde?

B.T.: Kendi web sitemiz dışında Türkiye’de başta Vakkorama ve Beymen olmak üzere seçili mağazalarda ürünlerimiz mevcut. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerin yanı sıra yaz sezonunda Bodrum ve Çeşme’de pop-up satış noktaları açıyoruz. Yurt dışında ise Katar ve İsviçre’de seçkilerimiz yer aldı. Hedefimiz globalde daha güçlü bir ağ kurmak.

Kadın girişimciler olarak iş hayatında zorluk yaşadınız mı?

E.T.: Açıkçası çok büyük bir zorluk yaşamadık. Bazen üretim tarafında güven kazanmak biraz zaman alabiliyor, ama doğru duruş ve güvenilirlik her kapıyı açıyor. Ayrıca çanta sektöründe müşteri kitlesinin büyük kısmı kadın olduğu için bu da bizim avantajımız oldu.

Pandemi döneminde marka nasıl etkilendi?

B.T.: 11 Mart 2020’de yeni koleksiyon lansmanımızı yapmıştık, 15 Mart’ta kapanma başladı. Bu bizim için ciddi bir şoktu. Ama hızlıca online satışa ağırlık verdik, web sitemizi yeniledik. Ayrıca kendi desenlerimizle tasarladığımız maskeler ürettik. Bu dönemi bir krizden çok, yeniden yapılanma ve güçlenme fırsatı olarak değerlendirdik.

Son olarak QIMU’yu diğer markalardan ayıran en önemli özellik nedir?

E.T.:  Bence en büyük farkımız, her detayıyla işin başında olmamız. Tasarımdan üretime, müşteri ilişkilerinden satışa kadar her aşamada varız. Bu samimiyet ve özen, markanın ruhunu oluşturuyor.

B.T.: Bir de QIMU çantalarının bir ruhu olduğuna inanıyoruz. Zamansız, fonksiyonel ve özgün… Ama aynı zamanda bereket ve şans getiren yol arkadaşları.

Çok teşekkür ediyoruz sorularımızı samimiyetle yanıtladınız.

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Mesajlar