Otorite işin kaynağına ulaştı ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nden sizler için derledik.
Havacılığın en eski uygulamalarından ‘çift biletleme’ olarak Türkçeleştirebileceğimiz Overbooking gerçekten de uçakta bir koltuğun birden fazla kişiye satılması durumu. Yolcu açısından bakıldığında oldukça dezavantajlı gözüken bu uygulama esasında havacılık sektörünün temel taşı. Madde madde açıklayalım:
1) Havacılık sektöründe bir uçağın ne kadar dolu olup olmayacağını gösteren gelişmiş uygulamalar kullanılır. Bu uygulamalar uçaktaki o uçuşta kaç adet ‘no show’ olacağını %90 (ve üzeri) oranla doğru tahmin eder. Bunu nasıl tahmin ettiğini şöyle bir örnekle anlayabiliriz:
Örneğin Ankara – İstanbul uçuşunu ele alalım. Bu uçuş için bahsettiğimiz gelişmiş uygulama ‘no show’ oranını çok yüksek verecektir. Çünkü Ankara’dan İstanbul’a farklı havayollarından, pek çok farklı saatte uçak var. Bir yolcu bu uçağı yakalayamasa bile hemen en fazla yarım saat sonra başka uçağa binebilir. Ya da İstanbul’a trenle veya otobüsle de dönebilir. O sebeple yolcu, bu uçağı yakalamak için azami özeni göstermeyecektir. Yani Ankara-İstanbul uçağına bilet alıp son anda gelmeyen yolcu sayısı fazla olacaktır.
Şimdi de Elazığ – İstanbul uçuşunu düşünelim. Elazığ’dan İstanbul’sadece tek bir havayolunun tek bir uçuşu olduğunu düşünün. Aynı yolu otobüsle ya da arabayla gitmek de oldukça meşakkatli, yani yolcunun uçağa binmesi lazım. O zaman öngöreceğiniz gibi bu gelişmiş uygulama bu uçuştaki ‘no show’ oranını çok düşük gösterir. Bu yolcunun başka yolu yok çünkü. Yani Elazığ-İstanbul uçağına bilet almış birisi son anda gelmemezlik etmeyecektir ve uçağa binecektir.
Bu uygulama istikamet ve tarih gibi pek çok parametreyi ele alarak bu öngörüleri yapar. Bir ekstra bilgi de verelim: ‘no show’ oranının yani bilet alıp da uçağa binmeme oranının en düşük olduğu gün sizce hangisidir? Evet Pazar. Nedeni ise basit: ertesi gün iş günü ve kimse işe geç kalmak istemez.
2)Bu bilgiler ışığında düşünmeye devam ederken bir de havayolu kullanıcılarının tercihlerine bakalım. Yapılan anketler gösteriyor ki yolcuların havayolu taşımacılığında en önem verdikleri iki şey: ucuz olması ve güvenli olması. Overbooking sayesinde havayolunun zararı en aza indirilir ve bilet fiyatlarına da bu yansıtılır. Overbooking uygulaması olmasaydı bilet fiyatları oldukça pahalanır ve son ana kadar iadeli bilet satışı komple biter ya da karşılanması güç fiyatlar talep edilirdi.
3)Havayolu taşımacılığının başka hiçbir sektöre benzemediğini de anımsamak lazım. Yani bir uçak havalandıktan sonra artık o koltuğu satmasının imkanı yoktur. Herhangi başka bir sektörde iade edilen mal rafa geri konup satışı gerçekleştirilebilirken havacılık böyle işlemez. Dolayısıyla bir uçak havalanırken tüm koltukların dolu olması, o havayolunun zarar etmemesi için oldukça mühimdir. Uçuş firması da uçak havalandıktan sonra koltuğu satamayacağına göre, o koltuğu birden fazla kişiye satar.
4)Ayrıca bir uçağın, (halihazırda başka binecek biri varken) boş koltukla uçması karbon salınımı açısından çevre zararı da barındırmaktadır. Uçak zaten aynı yakıtla uçuyor, aynı enerji harcanıyor. En azından bu enerji maksimum kapasiteyle harcanmalı.
5)Peki yolcu açısından bakalım. Biletinizi almışsınız online check-in’inizi yapmışsınız elinizde biniş kartınız bile var. Ancak uçağın kapısına geldiğinizde sizi içeri alamayacaklarını söylüyorlar. Tatsız bir durum ancak orada da uygulama şu şekilde ilerliyor. Havayolu görevlileri, öncelikler anons edip o uçak değil de bir sonraki uçakla gidebilecek acelesi olmayan yolcular için çağrı yapıyorlar. Bu kişiye güzel bir tazminat, ikramlar, duruma göre konaklama sağlanıyor. Yani geniş vakti olan bir kişi için bu tazminat ve yan haklar Overbooking’i bir anlamda telafi ediyor. Hatta bundan memnun olanlar bile mevcut.
6)Yine de gelişmiş uygulamalar doğru öngörmeyebilir, bilet alan herkes o uçuşa vaktinde gelmiş olabilir, herkesin saatinde varış şehrinde olması gerekebilir, herkesin işi çok acil olabilir. Hayat bu. İşte tüm bunlar bir araya geldiğinde de gerçekten havayolu bir yolcuyu seçip uçaktan indirebilir. Bu seçimin nasıl yapıldığına dair bazı söylentiler var ancak doğruluğundan emin değiliz. O havayolunun üyesi olmak, çocukla seyahat etmek, çok fazla uçuş yapan biri olmak sizi böyle bir durumdan kurtarabilir gibi duruyor.